Her tercih bir vazgeçiştir çünkü...
İlk defa bir değişiklik yapıp yazmak yerine... Kelimelere dökülmüş olanı
paylaşmak istedim, çok doğru ve çok yerinde bir yazı diye... Ne dersiniz
hayatımızı seçimler mi yönlerdiriyor vazgeçişler mi? Hangisini daha önce
yapıyoruz sizce? Vazgeçişlerimizi mi seçimlerimizi mi? Elmayı seçtiğimiz için
mi armuttan vazgeçiyoruz yoksa armuttan vazgeçtiğimiz için mi elmaya
meylediyoruz?...
*** **
Sabah işe gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik fırsatından vazgeçmiş
olursunuz. Kalkar kalkmaz hayat binbir seçeneği dayar burnunuzun ucuna...
"Ne giysem" telaşından, öğle yemeğinde "Ne alırdınız" diye
başucunuzda biten garsona, "hangi kanaldaki filmi izlesem"
kararsızlığından, "bize oy verin" diye bağrışan partilere kadar
herşey, herkes, her an sizi ısrarla bir tercihe zorlar.
Yastığınıza teslim olmuşsanız, belki dışarda ışıl ışıl bir günden vazgeçmiş
olursunuz. Bahar esintileri taşıyan bir elbise belki o gün yaşamınızı
ışıldatabilecekken, ağırbaşlı bir sadeliğe karar vermekle muhtemel bir
tanışıklığı tepersiniz. Belki yemediğiniz musakka, ısmarladığınız İzmir
köfteden daha lezzetlidir. Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha
uygundur.
Ama yaşam, vazgeçtiğiniz şeye ilişkin ipucu vermez. Geri dönüp, o günü
gökkuşağı desenli bir elbiseyle yeniden yaşama şansınız yoktur.
Bu seçim oyununda vazgeçtiğiniz şey, seçtiğinizden daha değerliyse
pişmanlık kaçınılmazdır.
Ama neyin değerli olduğunun kararı da yine size aittir.
Ve vazgeçtiğiniz şey bazen bir saray, bazen şöhret sahnesinin parıltılı
neonları da olsa, çoğu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz.
Çünkü duvarlarına sevdiğinizin kokusu sinmiş bir ev ya da sevdiğiniz
kadınla paylaşamadığınız bir saray sizin borsada kolay feda edilebilir
değerlerdendir.
Hayata bir başka gözle bakmayı öğrendiyseniz, bu seçimde kazandıklarını
sananlara yalnızca acıyarak gülümsersiniz.
Herşeyin sıradanlaştığı bir dünyada bazen kaybetmek en doğru seçimdir.
...ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.
Can Dündar.
Yorumlar
Yorum Gönder